23 Kasım 1992’de Mölln’de Neonazilerin kundakladığı evde hayatını kaybeden Bahide Arslan (51) ve torunları Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14), katledilişlerinin 33. yılında anıldılar.

Nebahat Uzun MÖLLN
Schleswig-Holstein Eyaleti’nin Mölln kentinde 23 Kasım 1992’de Neonazilerin kundakladığı evde hayatını kaybeden Bahide Arslan (51) ve torunları Yeliz Arslan (10) ve Ayşe Yılmaz (14) düzenlenen törenle anıldılar. Tüm dünyada tepki uyandıran ve Alman tarihinin çirkin yüzünü hafızalara çağıran ırkçı Mölln saldırısının 33. yılı nedeniyle düzenlenen tören, yurttaşlarımızın hayatını kaybettiği Mühlenstrasse’deki evin önüne çelenkler ve çiçekler bırakılıp, dualar okunmasıyla başladı.

Ardından Arslan Ailesi üyeleri Faruk Arslan, oğlu Namık Arslan, yeğeni Emrah Arslan, Hamburg Başkonsolosu Berati Alver, Mölln Belediye Başkanı İngo Schäper, Schleswig-Holstein Türk Toplumu Başkanı Dr. Cebel Küçükkaraca ve çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve ırkçılıkla mücadele eden dernek ve inisiyatif üyeleri kısa konuşmalarla ırkçılığı lanetleyip, ırkçılara karşı ortak mücadele çağrısında bulunarak, dostluk ve kardeşlik mesajları verdiler.

BU SALDIRILAN TÜM TOPLUMA, DEMOKRASİYE YAPILAN SALDIRILARDIR
Anma etkinliğinde yaptığı konuşmada bu ırkçı saldırının sadece kurbanlara ve ailelerine değil, tüm topluma yönelik olduğunu söyleyen Başkonsolos Alver, „Bu saldırı Almanya’daki diğer benzer saldırılar gibi, demokrasiye, insan haklarına ve barış içinde bir arada yaşama irademize yönelik bir saldırıydı. O geceden bu yana geçen 33 yılda, bu acının izlerinin hala ne kadar derin olduğunu biliyor ve aynı acıyı tekrar hissediyoruz. Ailelerin, sevdiklerini kaybetmenin tarifsiz acısı hiç dinmedi. Ancak, bu acıyı sadece bir geçmiş trajedisi olarak değil, aynı zamanda bugünümüz ve geleceğimiz için sürekli bir uyarı olarak taşımaya devam ediyoruz“ dedi.

Alver konuşmasını, „Irkçılık, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığına ilişkin realite maalesef hala canlı. Geçmişte olduğu gibi bugün de toplumu zehirlemeyi, bölmeyi hedeflemektedir. Bu nedenle, Mölln’de, Hanau’da, Solingen’de, Halle’de ve NSU cinayetleri vesilesiyle kaybettiklerimizi hatırlamak hepimizin bir sorumluluğudur. Türk toplumunun Almanya’da barış, kardeşlik ve adalet içinde güvenle yaşayacağı bir gelecek temennisiyle“ cümleleriyle sonlandırdı.

23 Kasım 1992 – Kısa arayla Türklerin oturduğu iki evi kundakladılar
İki Almanya’nın birleşmesinden sonra artan yabancı düşmanlığı ortamında o zaman 19 yaşında olan Lars Christiansen ve 25 yaşındaki Michael Peters, gece yarısı saat 00.30 sularında önce Ratzeburger Strasse’de, 39 yurttaşımızın yaşadığı evi kundakladılar ve polisi telefonla arayarak, “Ratzeburger Strasse’de ev yanıyor. Heil Hitler” dediler. Ratzeburger Strasse’deki evde yaşayan Türkler yangını erken fark edip, birbirlerine destek olarak evi can kaybı yaşanmadan boşaltmayı başardılar. İki Neonazi aynı dakikalarda bu kez Mühlenstrasse’da Arslan Ailesinin yaşadığı evi kundakladılar. Bu kundaklamanın ardından da polisi arayıp, “Mühlenstrasse’de ev yanıyor. Heil Hitler” dediler. Mühlenstrasse’deki evde Bahide Arslan, Yeliz Arslan ve Ayşe Yılmaz hayatını kaybetti. Kundaklamada en başta pencereden atlayan Ayten Arslan ve Hava Arslan olmak üzere toplam dokuz yurttaşımız ise, ömür boyu tedavi gerektiren ağır yaralar aldılar. Gençlik ceza yasalarına göre 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Christiansen 2000 yılında “iyi halden”, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Peters ise 15 yıl yattıktan sonra 2007 yılında tahliye edildi.



