BASIN NEFERİNE ANLAMLI VEFA

İsa Aksoylu

KÖLN – Almanya’da Berlin ve Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti’nde (NRW) 1970’li yıllardan beri WDR, TRT, Deutsche Welle, Milliyet ve Hürriyet gibi yayın kuruluşlarında muhabirlik yapan gazeteci Dr. Mehmet Aktan için Köln’de “Onur akşamı” düzenlendi.  DİTİB lokalindeki yemekli toplantıda Aktan’a toplumun doğru bilgilendirilmesine yönelik örnek çalışmalarından ötürü bir de plaket verildi. Rahatsızlığından dolayı mesleğini icra edemeyen 67 yaşındaki Mehmet Aktan’ın meslektaşları etkinlikte onunla ilgili anılarını anlattı.  Köln’de görev yapan Türk gazeteciler tarafından organize edilen etkinliğe Dr. Aktan’ın meslektaşlarının yanı sıra NRW CDU Milletvekili Serap Güler, Köln Belediye Meclisi Üyesi Malik Karaman, DİTİB Genel Sekreteri Dr. Bekir Alboğa, ZSU Genel Müdürü Ali Özdemir, Ehlibeyt Alevi Federasyonu Başkanı Fuat Mansuroğlu, Sosyal Demokrat Dernekleri Koordinatörü Erdal Tekin, Köln Yabancılar Meclisi Üyesi Ahmet Edis, UETD Genel Başkan Yardımcısı Metin Şirin, Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Gürsel Köksal, Köln CDU teşkilatından Mustafa Duman ve Halil Aydemir,  Şekerbank Şube Müdürü Yusuf Baylan ve Selam Food Genel Müdürü Halil Ayan katıldı. NRW Yeşiller Milletvekili Arif Ünal da temsilcisini gönderdi.

Gazeteci arkaşlarının kaleminden Mehmet Aktan kısaca  şu satırlarla özetlendi ; ” Yıl 1989, yer Berlin Brandenburg kapısının önü. İnsan kaynıyor. Duvar yıkılmış, Doğu Berlin Batı’ya akın etmiş, Avrupa’nın, dünyanın dört bir yanından yüzbinlerce insan iç içe… Sağ omzunda siyah laptop çantası, boynunda fotoğraf makinası, küçük küçük ama hızlı hızlı adımlarla onca insanın arasından kim yaklaşır aranıza ? Mehmet Aktan.  İster Berlin, ister Münih, ister Bonn, ister Köln… İster parlemanto binası, ister Türk mahallesi.Birleşmesinden sonra da ,önce de , o siyah çantasının içindeki laptopuyla tarihini yazmıştır Mehmet Aktan bu Almanya’nın. Küçük parmağını kaldırıp, işaretini denklanşörüne yerleştirdiği eli, kim bilir kaç kere ve kim bilir kimlerin fotoğraflarını çekmiştir. Yabancıların anası Lislotte Funke’den Solinge’nin acısı anası Mevlüde Genç’e, yada Gerhard Schöreder’in anası ve annaseine kadar. Türkiye’den gelen hangi politikacıya yetişmemiş,teybini ağzına dayamamış,Almanya’da göçmenlerle,Türklerle ilgisi olanhangi konuya el atmamıştır. Her zaman anlatacak hikayesi,verecek bilgisi vardır. Berlin duvarının çöktüğü gün halı hazırdaki politikacıların ne beyanat verdiğinden,Pergomon manastırına,Berlin’de nerede çorba içileceğine kadar hiç bitmez bilgisi,dağarcığındaki hazinesi … Gerekirse,sırayla tüm Alman başbakanlarını sayar,ya da Türkiye’de hangi seçimlerde kimin ne kadar oy aldığını anlatır,isterseniz laz fıkrası,o da olmadı Pavarotti’den arya,Fransızca chanson söyler. Sağ omzunda laptop çantası kutlamaları,doğum günlerini hatırlar,illa bir şıklık yapar,gerekirse şiir okur,şarkı söyler gerekirse tango yapar. Bigi zenginidir Mehmet Aktan, insancıdı, işine de birlikte çalıştığı insana da saygılı ve hoş görülüdür. Kimseyi kırmaz .Milliyet’in Frankfurt yazı işeri hariç kimseye darılmaz. O bir elçidir, bilginin haberin elçisi. Bak üstad der hiç de sakınmadan yüksünmeden verir elindeki avcundaki bilgiyi. Rekabet hırs bilmez Mehmet Aktan. Tam bir basın neferidir. Binlerce haberiyşe Almanya’nın tarihini yazmıştır. Hermüz internetin olmadığı dönemde,uçaklara yetiştirdiği negatif rulaları,fotoğraflarıyla Almanya’nın görsel belleğidir. Westerwelle’sinden Angele Merkel’ine siyaset sahnesiyle yeni adımlar attıkları andan, başbakanlıklarına kadar eşitlik istemiştir Alman siyasetçilere . Türkiye kökenli siyasetçi,aydın ve sporcuların takipçisi deği yoladşları olmuştur.Tüm bunları Mehmet Aktan alçakgönüllüğü ile yapmıştır.Kimsenin canını yakmadan,nasrına basmadan.Hep o Mehmet Aktan üslubuyla,saygılı,hoşgörülü ve hümanıst yaklaşımıyla… İki satır haberi on kere okuyan,yazan kontrol eden Mehmet Aktan titizliğiyle. Hepimiz senden çok şey duyfuk gördük,dinledik,öğrendik sevgili Aktan,hiçde çaktırmadan ne çok öğrettin gösterdin,öğrettin bizlere. Şimdi ”yok yok ”deyip , alçakgönüllülük yapma yine… Otur bunları yaz ,o güzel kaligrafıyazınla aldığın notları derle,siyah beyazından,digitaline o koca arşivini yaz bir Almanya’nın Mehmet Aktan tarini be sevgili Aktan…  Yaz ki genç meslektaşlarında görsünler,bilsinler.Gazeteci kime denir,gazetecilik nedir..Mehmet Aktan olmak hiçde kolay değildir…