Halil UygunBelçika’da Müslümanlara yönelik ayrımcılık ve ırkçılık vakıalarında artış kaydedildiği belirtildi. Son yıllarda ve özellikle sığınmacı göçmenlerinin Avrupa’da iltica talebinde bulunma talebinde olmasının ardında Müslümanlar hedef haline geldi. Eşit Haklar Merkezi’nin (Unia) yayınladığı son raporda, Belçika’daki Müslümanlara yönelik ayrımcılığın endişe verici boyutlara ulaştığı ortaya çıktı. Müslümanlara yönelik nefret söylemi ve nefret suçlarında ciddi yükselişin kaydedildiği raporda işlenen suçların da artık alenen yapıldığı vurgulandı. Yetkili mercilerin Müslümanlara yönelik ırkçılık ve ayrımcılık eylemleri karşısında tedbir almakta yetersiz kaldıkları gibi adeta ayrımcılığı ve ırkçılığı göz yuman politikalar üretmekte. Avrupa’da son yıllarda artan Müslüman karşıtı eylem ve söylemler her geçen gün daha belirgin hale geliyor. Cami saldırıları, başörtülü kadınlara sözlü ve fiziki saldırılar, Müslümanları hedef tahtasına koyan nefret söylemleri gibi olaylar artık olağan hale gelmeye başladı.
Küçük ülke ama Müslüman düşmanlığında öncü
Geçtiğimiz hafta isim değişikliğine giderek, Unia ismiyle faaliyetlerine devam edeceğini duyuran Eşit Haklar Merkezi, yayınladığı son raporda Müslümanlara yönelik artan bu baskılara dikkat çekti. Raporda, Unia’ya 2015 yılında gelen şikâyetlerinin yüzde 19’unun din kaynaklı ayrımcılık kapsamında olduğu belirtildi. Eskiye göre dinsel ayrımcılık dosyalarında ciddi artış olduğu vurgulanan raporda, 2010 yılında bu konuda Unia’ya ulaşan dosya sayısının 185 iken, bu sayının 2015 yılında 330’a yükseldiği belirtildi. Ayrıca gelen şikâyetlerin neredeyse tamamının Müslümanlara yönelik nefret olaylarını kapsadığı da belirtildi. Özelikle nefret olaylarında ciddi artışın gözlemlendiği raporda, nefret suçu olaylarının 2010 yılına kıyasen neredeyse ikiye katlandığı ortaya çıktı. Artan nefret olaylarının toplumdaki gerginliği yansıttığını belirten Unia Başkanı Els Keytsman, Belçika küçük ülke ama insanlar arasındaki mesafe büyüyor dedi
Artık ayrımcılık renge dayılı değil
Ayrımcılık ve düşmanlığın artan bir oranda Müslümanlar ve İslam üzerinde yoğunlaştığını da işaret eden Keytsman, “Eskiden ayrımcılık daha çok insanların rengine ve milliyetine yönelikti ama insanlara şimdi dini sebeplerden dolayı ayrımcılık yapılıyor. Dini sebeplerden dolayı kaynaklanan ayrımcılık dosyalarının yüzde 93’u Müslümanlara yönelik. Ayrımcılığın artık eskisi gibi gizli saklı yapılmadığını da görmekteyiz. Eskiden gizli yapılan ayrımcılık şimdi alenen ve utanmadan yapılıyor. Müslümanları tehdit etmek, onlara hakaret etmek veya zorbalık göstermek, bunlar artık problem olarak görülmüyor” şeklinde konuştu
Vlaams Belang kim tutmakta kararlı
Aşırı sağ eğilimli İslam karşıtı ırkçı Vlaams Belang (Flaman Çıkarları) Partisi ise PEGİDA’nın düzenledikleri İslam karşıtı eylemlerine destek verdiği gibi yapılan yürüyüşlerde ön saflarda yer alan milletvekillerinin de bulunması dikkat çekiyor. İslam karşıtı ırkçılar sözde sığınmacı göçmenlere hayır yürüyüşü eylemlerinde resmen İslam ve Müslüman düşmanlığı yaparak, “Müslümanlara istemiyoruz, def olun gidin gibi pankartlar taşıdıkları gibi İslam karşıtı sloganlar atarak gündemde kalmaya devam ediyorlar. Belçika’da artan Müslüman düşmanlığı karşısında Müslüman kökenli Belçikalı milletvekillerin ise İslam karşıtı eylemleri karşısında sessiz kaldıkları da dikkat çekiyor. İslam karşıtı ve Müslüman karşıtı olarak bilinen Vlaams Belang partisi dışında diğer partilerde de İslam ve Müslüman karşıtlarının sesleri az da olsa giderek yükseldiği dikkat çekiyor