Raşit Ağzıkara –  Gezi yazımızın ilk bölümünde Uganda’nın Jinja şehrindeydik. 1 hafta kaldıktan sonra 12 saatlik otobüs yolculuğunun ardından Kenya’nın başkenti Nairobi’ye ulaştık. Kenya ‘Beyaz dağ’ anlamına geliyor. Afrika’nın en yüksek dağı olan Klimanjaro’nun zirvesi yaz kış bembeyazdır. Nairobi’nin nüfusu 3.200.000. Şehir 1899 yılında Britanya Doğu Afrika sömürge makamları tarafından Uganda Demir Yolları’nda depo olarak kurulmuş. Uganda 1892’de İngiliz yönetimine girerken, Kenya 1895’te İngiliz himayesini kabul etmiş ve krallığa bağlı bir sömürge hâline gelmiş. İngilizler etnik ve dinî grupları birbirine karşı kışkırtır ve tarafları zayıflatıp idare eder, bölgeden çekilirken de arkada bıraktığı fitne ateşi uzun yıllar devam eder. 1963 yılında bağımsızlığını ilan eden Kenya gelişmeye devam etse de geçmişin izlerini silmek hayli zor görünüyor.

SOKAKTA SİGARA YASAK!
Yalan olmasın Nairobi’de gezerken tedirgindik. Seyahat programımız Seyyah-ı Fakir çekimleri için izin almaya gittiğimiz devlet kurumu çok fazla vaktimizi alınca görüşmeyi yarıda bırakarak işimize devam ettik. Ülkede beni en çok şaşırtan iki şey, istediğiniz her yerde sigara içememeniz ve poşet kullanımının yasak olması. Tiryakilere duyurulur elinize kelepçe takarlarsa hiç zorluk çıkarmayın cezasını ödeyip yolunuza devam edin. Şayet başka ülkelerden getirdiğiniz poşetler varsa da burada ortaya çıkarmayın.

TARİHE YOLCULUK
Nairobi’de bir gün kalıp ülkenin güney doğusundaki liman şehri Mombasa’ya geçtik. Hint Okyanusu’nun kıyısında olduğu için olsa gerek daha gelişmiş bir yer. Yüzde 55’i Müslüman olan şehir 11. yüzyılda Arap tacirler tarafından kurulmuş. Eski yerleşim merkezi olan ‘Old Town’daki dar sokaklar, ahşap evler ve tekneler Umman Sultanlığı zamanındaki günlerini hatırlatıyor. 1500’lü yıllarda Portekiz zulmüne dayanamayan Afrika Müslümanları zamanın en büyük devleti olan Osmanlıdan yardım ister. Emir Ali Bey komutasındaki Türk donanması Mombasa’yı Osmanlı egemenliğine sokar. Sürekli savaşlara sahne olan Mombasa son derece önemli bir liman şehridir ve sürekli el değiştirir. Portekizler bu bölgede şehirleri yağmalamış ve halka çok zulmetmiş. Osmanlının güç kaybetmesiyle 1895’de İngiliz idaresine girmiş ve 1959’da şehir statüsü kazanmış. Zengibar devletinin parçası olan Mombasa 1963’de yeni kurulan Kenya devletine katılmış.


Özellikle kalbe ve kolesterole faydalı olan ‘Rambutan’ meyvesi.


HAYAL BEDAVA!

Hint Okyanusu sahillerinde oynayan çocukların en büyük hayali rahat bir hayat…

Turizm adası ‘Zanzibar’
Darüsselam’dan 35 dolar karşılığında lüks feribotlarla Zanzibar adasına gidebiliyorsunuz. Bir diğer alternatif de yapacağınız pazarlıklarla 65 dolara uçakla adaya inmek. Zanzibar adası Tanzanya’ya bağlı özerk bir bölge. Adı Farsçada ‘Zencilerin sahili’ anlamına gelen ‘Zangi bar’dan geliyor. Afrika seyahatinizden önce yaptırmanız gereken ‘Sarı humma’ aşı kartınızı adaya girerken soruyorlar. Pudra kıvamında kumsalları, turkuaz sahilleriyle dünyanın en güzel yerlerinden biri. Ada’nın başkenti StoneTown Unesco Dünya Mirasları listesinde yer alıyor. Özenle yapılmış oyma kapılar, eski metruk binalar, tarihî yapılarıyla fotoğraf meraklılarını cezbediyor. Akşam olunca sahil boyunca kurdukları masalarda birbirinden farklı yemeklerini tadabilirsiniz. En önemli geçim kaynakları adada yetişen baharatlar. Vanilya ağacından, karabibere kadar birçok baharatın yeşil hâlini ağaçta görmek bizi şaşırttı. Ananasın yerde çiçek gibi yetiştiğini de burada gördüm. Kataloglarda görmeye alışkın olduğumuz sahil manzaralarının içinde olmak ve okyanusun derinliklerinde tekne turu yapmak sonra derme çatma sandallarla balık tutan balıkçılarla muhabbet etmek inanılmaz bir duygu.

İngiliz Kraliçesi Elizabeth’in hediyesi!
İngiliz kraliçesi 1. Elizabeth’in Mombasa ziyaretinde yol üzerine demirden yaptırdığı fil dişi anıtı.

İNGİLİZ OYUNU!

Köleliği yasaklayıp Hristiyanlığı yaydılar
Afrika’da 400 yıl boyunca süren köle ticaretinin Doğu Afrika’daki merkezindeyiz. İngilizlerin kıtanın farklı yerlerinden topladığı köleleri Mombasa Limanı’nda tuttuğu binayı gördük. Portekizliler ile İngilizlerin binlerce masum Kenyalıyı köle olarak tuttuğu ve işkenceler yaptığı binada ölenler okyanusa atılırmış. Kaçmak isteyenler ise ders olsun diye herkesin gözü önünde zincirlerle duvara asılır aç susuz günlerce işkence edilirmiş. Kölelik binlerce yıl bütün dünyada görülmüş fakat sömürgecilik dönemindeki kadar istemedikleri hâlde milyonlarca Afrikalı bir kıtadan diğerine götürülmemiş. Köleleştirilen insan sayısının 40 ile 100 milyon arası olduğu söylense de kesin rakam bilinmiyor. Köle tüccarları yerel kabile liderleriyle ortak çalışırmış. O dönem birbirleriyle savaş hâlinde olan kabilelerden galip gelen köle ticaretini gerçekleştirirmiş. Köle ticareti birçok millet tarafından yapılmış ancak sanayileşmenin yaygınlaşmasıyla İngilizler yeterince faydalandıktan sonra çıkarları için 1873 yılında köleliği yasaklamış ve Hristiyan misyonerleri sahaya sürmüş. Halka Hristiyanlığın köleliğe karşı olduğunu anlatıp taraf toplamışlar. Anlayacağınız tam bir İngiliz oyunu.

Mombasa’da köle ticaretinde kullanılan bina.

Avrupalı hayran

Mombasa, Kenya’nın en büyük ikinci şehri. Tarihî yapısı ve eşsiz güzellikteki kumsallarıyla özellikle Avrupa’dan gelen turistlerin ilgisini çekiyor. Tropikal iklim hâkim olduğu için her dönem sıcak. Türkiye’den direk uçuşlarla Mombasa’ya gelebilirsiniz.

BARIŞ ŞEHRİ ‘DARÜSSELAM’
Mombasa’dan sonra Kenya’nın komşu ülkesi Tanzanya’ya uzanıyoruz. Darüsselam’a ve oradan da Zanzibar adasına gideceğiz. Dürüsselam Hint Okyanusu’nun doğu kıyısında bulunuyor. 4,5 milyona yaklaşan nüfusuyla Tanzanya’nın en büyük şehri. 1961 yılında İngiliz egemenliğinden kurtulan Tanzanya en ünlü adası Zanzibar’la birleşmiş ve bugünkü sınırlarını oluşturmuş. Darüsselam 1996 yılında başkentliği Dodoma’ya kaptırmış olsa da kültürel canlılığını koruduğu için daha çok bilinir.

Safari 10 bin TL
Türkiye’den direk uçuşlarla gidebileceğiniz Darüsselam’da uygun fiyatlarla tatil yapabilirsiniz. Safari, dalış ve diğer özel aktiviteleri hesaba katarsanız bir araba parasını harcayabilirsiniz zira ‘Serengeti Ulusal Parkı’nda 1 haftalık geziyi bir kişi 10 bin TL gibi rakamlara yapıyor. O kadar parayı verip aslan kaplan kovalayacağınızı sanmayın sakın. Safari araçlarıyla görüyorsunuz fotoğraflayıp devam ediyorsunuz. Serengeti’de kalacağınız kamp alanları mevcut. Balon turları ile bir uçtan bir uca harika bir deneyim de yaşayabilirsiniz ama dediğimiz gibi biraz tuzlu.

Kıtanın ilk mescidi Zanzibar adasında
Kızımkazi, Adanın kuzey ucunda bulunuyor. 1 saatlik yolculuğun ardından bu topraklara yapılan ilk mescide ulaştık. Bahçesinde seyitlerin ve şeriflerin kabirleri bulunuyor. Mescidin içinde bugüne kadar korunmuş taşlar ve kufi yazıyla yazılmış dualar var. Hicri 500 yılında Şeyh Musa El Hasan bin Muhammed tarafından yaptırılmış. Dışında bulunan su kuyusunu abdest almak için kullanmışlar. Müslümanlar binbir zorlukla geldikleri adada cihat etmiş ve İslamiyeti yaymış.

Kenya Nairobi’de Budist tapınağı
Birçok sapık mezhep ve uydurma denilecek dinlerin dahi yer aldığı kıtada Ehli sünnetin garipliği dikkatimizi çekti. Düşünün artık, Budist tapınağı dahi var. Kapısında televizyon programımız için anons alırken, Myanmardaki Müslüman kardeşlerimizi de andım. İnsan kesme figürlerinin yer aldığı kapısı bugünkü katliamlarının fotoğrafı gibiydi.
Seyahatimiz boyunca desteğini esirgemeyen Ahmet Ertürk’e teşekkür ederiz. Sağ olsun hem yoldaş oldu hem de kahrımızı çekti.