Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye mülteciler konusunda sınanacak bir ülke değildir. Tek başına ağır yükümlülükler üstlenmiştir ve gereğini yapmıştır. Kimlerin nasıl çalıştıkları belli olmayan raporlar yayınlandı, Türkiye’nin bazı Suriyelilerin geri gönderildiğine dair. Türkiye, iradesi dışında tek bir Suriyeliyi bir yere göndermemiştir” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, AFAD Nizip-2 Barınma Merkezi’nde yaptıkları incelemenin ardından Gaziantep Üniversitesi Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen Türkiye-AB Suriyelilere Yardım Programı’na katıldı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, programda yaptığı konuşmada, “Çocukların bu insanı trajediden nasıl etkilendiğini gördük. Çocuklar en masum varlıklar. İnsani trajediden en fazla etkilenen maalesef onlar. 700 bini aşkın Suriyeli mülteciye eğitim imkanı veriliyor. İnsani bir perspektifle ele alma sorumluluğu hepimizin üzerinde. İnsan kaçakçılarının gayri insani tutumları elinde esir olan insanların trajedilerine son verip, insan kaçakçılarına darbe vurup, normal düzenli yoldan Avrupa’ya gidişi sağlamaktı. Bu konuda da önemli mesafeler aldık. Birebir uygulaması ile şuana kadar 105 civarında, mülteci Avrupa’ya gönderdik. 2 mülteci de Ege adalarından Türkiye tarafından geri alındı. Suriyeli olmayan mülteciler konusunda da gerekli adımlar atıldı” diye konuştu.
“TERÖRE KARŞI EN KARARLI TUTUMU SERGİLEYEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
“İnsani bakımdan ikinci dünya savaşından sonra yaşanan tek trajediye birlikte çözüm aramak. Bu mesele ne Avrupa Birliği’nin ne Türkiye’nin tek başına yapacağı iştir” diyen Davutoğlu, “Buna rağmen Türkiye tek başına 3 milyon mülteciyi ağırlayarak, en büyük mülteci nüfusu ağırlayan ülke olmuştur. Kilis’te şehitlere rahmet diliyor. Teröre karşı en kararlı tutumu sergileyemeye devam edeceğiz. Gerek PKK ve gerekse DEAŞ, mutlaka karşılığını bulacak” ifadelerini kullandı.
Yapılan çalışmaları gözden geçirdiklerini belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:
“İnsani meselelere en doğrudan katkıyı nasıl gerçekleştirebiliriz ele aldık. Değerli dostum Merkel 4 kez, Tusk 3 kez, Timmermans ise neredeyse her hafta Türkiye’ye geldi. Birlikte çalıştık. Ege’deki günlük illegal geçiş yapan göçmen sayısı, kademeli olarak önce 3 bine ise bugün ise 130 civarına düştü. Bazı günler hiç illegal geçiş olmadı. Bazen ise günlük göçmen geçiş sayısı 10-20 ile sınırlı kaldı. Bahar aylarında daha da artması beklenmesine rağmen düşüş, bu mekanizma etkisini gösterdi. Bu mekanizmanın birlikte çalıştığımız tüm paydaşlarına teşekkür ediyoruz. Birebir uygulamasıyla 105 mülteci Avrupa’ya gönderildi. 2 Suriyeli de Ege adalarından geri alındı.”
“TÜRKİYE MÜLTECİLER KONUSUNDA SINANACAK BİR ÜLKE DEĞİLDİR”
“Türkiye mülteciler konusunda sınanacak bir ülke değildir” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Tek başına ağır yükümlülükler üstlenmiştir ve gereğini yapmıştır. Kimlerin nasıl çalıştıkları belli olmayan raporlar yayınlandı, Türkiye’nin bazı Suriyelilerin geri gönderildiğine dair. Türkiye, iradesi dışında tek bir Suriyeliyi, bir yere göndermemiştir. Bir çok spekülasyon yapıldı, bu mekanizmalarla ilgili ama insani tutumu sergiledik. Bundan sonra birlikte bu insan kaçakçılarının gayri insani tutumları son verecek her türlü tedbiri birlikte almaya devam ediyoruz. Bu tüm mülteci politikaları uluslararası ve ulusal hukuk çerçevesinde el ele yürütüyoruz. Ekiplerimiz birlikte çalışıyor, mekanizmaları birlikte yönetiyoruz. Gayri hukuki bir tutumun olmaması için, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Türkiye, AB, Yunanistan birlikte çalışıyoruz. 29 Kasım’da aldığımız kararlardan biri mültecilerle ilgili külfet paylaşımıydı. 3 milyar Avro’luk, Türkiye’deki Suriyelilere yönelik bir destek vaadi söz konusu olmuştu. Bu Avrupa Birliği içindeki mekanizmalardan geçtikten sonra 18 Mart’ta bu kez 3 yıllığına 6 milyar Avro’ya çıkartılmıştı. Bugün burada bulunmamızın ana vesilelerinden birisi bu insani desteği görünür kılmak ve ilk uygulamasına başlatmak. Onun için burada, alanda, kampları, mültecileri gördükten sonra yapıyoruz. Bugünden itibaren AB taahhüt ettiği bu fonları harekete geçirmek üzere ilk adımı attı. 187 milyon Avroya varan projeler başlatıldı. Önemli olan herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi.”
“TÜRKİYE’NİN BU ANLAMDA ÜSTLENDİĞİ SORUMLULUKLARIN GEREĞİ YAPILMIŞTIR”
Tüm zirvelerde Türkiye’nin her sözü yerine getirdiğini belirten Başbakan Davutoğlu, “ Vize uygulamalarını yeniden düzenlemiştir. Çalışma izni çıkarılmıştır. Türkiye’nin bu anlamda üstlendiği sorumlulukların gereği yapılmıştır. AB’nin de gerekli adımları atacağına dair inancımı ve güvenimi ifade etmek istiyorum. Bu krizden hareket ederek, bu insanı krizi bir taraftan çözerken, Türkiye AB ilişkilerini çok sağlam zeminde, proaktif birlikte yol alabileceğimiz yeni bir stratejik eksene oturtmaktı hedeflerimizden birisi. Bu da gerçekleşiyor. En önemli husus geri kabul anlaşmasının uygulaması ile birlikte vize muafiyet anlaşmasının da Haziran ayı içerisinde devreye girmesidir. Türkiye için hayati bir konudur. Türkiye halkına bu bizim taahhüdümüzdür. Önümüzdeki dönemdeki, TBMM’den gerekli tüm düzenlemeleri geçireceğiz. AB tarafından AB komisyonunun Mayıs ayındaki raporun ardından gerekli adımların atılmasını bekliyoruz. Bu bağlamda yine önemli bir husus olarak, 33 faslın açılması konusundaki çalışmalarımız hızlandı. Ve Pazartesi günü, Türkiye ile AB bakanları, yetkilileri, komiserleri arasında da Gümrük birliğinin modern şartlarına uyması, güncellenmesi konusu başta olmak üzere ekonomik görüşmelerde de büyük bir ivme kazanıldı” şeklinde konuştu.
“…TARİHİN ALTIN SAYFALARINA YAZILIRLAR”
Süreçte gayretleri nedeniyle Merkel, Tusk ve Timmermans’e teşekkür eden Davutoğlu’nun, “Tusk, bu süreci konsey başkanı olarak dirayetle yönetmiştir. Her aşamada bir araya gelerek, tüm tıkanıkları aşmakta büyük katkı sağlamıştır. Her tıkanıklığı birlikte aşma çabası içerisinde açtık. Angela Merkel, gösterdiği liderlikle, en başından itibaren mülteciler sorununda insanı bir tavır sergiledi. Çok eleştirildi Almanya’da Avrupa’da. Bizim Türkiye’de eleştirdiğimiz gibi. Belli dönemlerde insani tutum alanlar, muhalefet tarafından eleştirilseler bile tarih tarafından takdir edilirler, tarihin altın sayfalarına yazılırlar” sözleri salondan alkış aldı.
Mevlana’nın sözünü hatırlatan Davutoğlu, “Biz bu topraklara sadece sevgi tohumları ekmeye geldik. Ortadoğu’ya, Balkanlar’a, tüm topraklara sevgi tohumları ekeceğiz. Mevlana’nın kendisi de Konya’ya bir mülteci gibi gelmiş. Biz bu tavrımızı sürdüreceğiz. Sayın Merkel’in de bu insani tavrı nedeniyle Suriyeli mülteciler de bugün takdirlerini ifade ettiler. Avrupa’da insani tutumun öncülüğünü üstlendi. 5 ay sonra yaklaşık, açıkça ifade edeyim 5 ay önce planladığımız hususların çoğunu hayata geçirmenin onurunu birlikte yaşıyoruz” şeklinde konuştu.