İMZALAR TÜRKÇE İÇİN ATILDI

Almanya’da Türkçenin seçmeli ders olabilmesi için imza kampanyası düzenlendi

FRANKFURT – Almanya’nın Hassen Eyaletinde yaşayan Türk vatandaşları Türkçenin Eyaletin eğitim sisteminde seçmeli ders olarak okutulabilmesi için imza kampanyası başlattılar. Frankfurt Başkonsolosluğunun ve eyaletteki bütün sivil toplum örgütlerinin desteklediği imza kampanyasında büyük ilgi görüyor. Hessen Yabancı Dil Girişimi adı altında başlatılan imza kampanyasıyla alakalı olarak basın mensuplarına bilgi veren Frankfurt Başkonsolosu Burak Karartı, Hessen eğitim sisteminde Türkçenin seçmeli ders olabilmesi ve alınacak notların sınıf geçmeye etki yapması için eyalet eğitim bakanlığı dilekçe komisyonuna imzalı dilekçelerle müracaat ederek bu hakkın kazanılması için adım atılmasını gerektiğini belirterek, ” Frankfurt Başkonsolosluk bölgesinde bütün sivil toplum örgütlerinin Türkçe için imza kampanyası başlatıldı. Kampanyaya destek için Başkonsolosluk binasında da bir masa oluşturarak işlem yaptırmaya gelen vatandaşlarımıza bu konuda bilgilendiriyor kampanyaya desteklerini alıyoruz. Kısa bir zamanda on binlerce imza ile Türkçenin seçmeli ders olabilmesi için müracaatta bulunarak tarihi bir adım atacağız” dedi.

TÜRKÇE DİL DERSİ ANAYASAL HAK

Hessen eyaletinde Çince, İtalyanca, Yunanca ve İspanyolca gibi yabancı dillerin seçmeli ders olarak okutulduğuna dikkati çeken Başkonsolos Burak Karartı, Hessen eyaletinde 357 bin Türk vatandaşının yaşadığını belirterek, başlatılan imza kampanyası anayasal bir hak olduğunu bu hakkın kullanılması için başlatılan bu kampanyaya her vatandaşımızın katılarak destek vermesini istedi. Başkonsolosluk internet sitesinde de imza kampanyasına online olarak katılmak isteyenlerin sayfanın adresini de bulunduğuna dikkati çeken Başkonsolos Karartı, Türkçe anadilin eyalet eğitim isteminde seçmeli ders olarak destek veren eyalet milletvekili Turgut Yüksel’e ve diğer yetkililere teşekkür etti.

ÇOK DİLLİLİK AYRICALIKTIR

Hessen Yabancı Dil Girişimi imza kampanyasıyla ilgili olarak yayınladığı bildiride “Çok dillilik, farklı niteliklere sahip insanlardan oluşan göç toplumunda ve uluslararası birbirine bağımlı hale gelmiş ekonomik ilişkilerde çok önemli bir unsurdur. Özellikle içinde bulunduğumuz bilim ve teknoloji çağında, hem kişisel, hem de toplumsal ilerlemede, üretkenliği ve yaratıcılığı geliştiren önemli bir ayrıcalıktır çok dillilik. Almanca diline hâkimiyet, yaşamın her alanında çok önemlidir. Ancak, ebeveynlerin evinde edinilen dil becerileri de bir o kadar özendirilmeli ve desteklenmelidir. Bu yüzden anadil, ikinci veya üçüncü yabancı dil dersi konumunda, okullarda ağırlıklı not ile değerlendirilen bir seçmeli ders düzeyinde kabul edilmelidir. Arapça ve Yunan dili ya da Türkçe gibi ‘yaşayan diller’ bu yönde değerlendirilmelidir” açıklamasında bulundular.