Tarih boyunca bu iki kelime yan yana birlikte bir olarak kavramsallaşmış ve kutsiyet kazanmıştır.. ‘Cennet ANA’ların ayağının altında’ diyen Din-i İslam mensubu bir Müslümanın kadına şiddet dolayısıyla ANA ‘ya şiddet ile anılması ne kadar tezat bir durumdur.. Bir hanım yazar kardeşimle sohbet ednasında “Kadınlar İslam dininin kendilerine verdiği kıymeti, rahatı, huzuru ,hürriyeti ve boşanma hakkına malik olduklarını bilmiş olsalar ,bütün dünya kadınları ,hemen Müslüman olurlardı’ diye söylemde bulunmuş ve gerçekte temel anlamlarda düşününce son derece haklı bir tespit içinde olduğunu kabul etmiştim..
Her yıl ortalama olarak şiddete maruz kalan bilinen kadın sayısı on binleri aşmakta ve yılda ortalama olarak 300 üzerinde Kadın öldürülmekte katledilmekte . Nazım’ın dediği gibi “Soframızdaki yeri öküzümüzden Sonra gelen” kadınlarımız, bizlere ana, bacı, eş olarak ömrümüz boyunca muhtaç olduğumuz muhteşem insanlardır.. Bu gün şiddet uygulan bir kadına o alçakça şiddeti uygulayanda bir ana tarafından dünyaya getirildi işte bu gibi kişilik yetersizliğine sahip olan mahluklara sormak gerekir bu şiddeti senin anne ne yada kız kardeşine uygulasalar ne yapardın? Öfkeden çıldırırdın mutlaka. Fiziksel olarak senden daha zayıf olan ve sana sevgi, saygı, hoşgörü ve aşk la bağlanman için emanet edilen bir hanıma yada aynı Anadan doğmuş olan bir kız kardeşe el kaldırmak şiddet uygulamak ve dahi katletmek nedir?
HİÇ KİMSE KÖTÜ OLARAK DOĞMAZ
Toplumsal çılgınlık boyutuna gelen şiddet eğilimi Kadına ,çocuğa ve çevreye karşı aşırı asabiyet adeta bir çığ gibi büyümekte. Bu konuda tüm toplum olarak devlet, siyaset, STK’lar, kadın dernekleri, akademisyenler, sosyologlar, sanatçılar, görsel ve yazılı basın olarak topyekün bir halde mücadele edilmelidir.. Öldürülüp cesedi parçalanmış olarak çöpe atılan ,Bindiği minibüs te canice tecavüze uğrayan ve katledilen kızlarımızın acısını unutmadık. Suriye’de savaştan kaçıp Aziz Türk milletine sığınan bir anneye tecavüz ederek iki evladıyla birlikte katledilen masum kadınların masum çocukların acısını unutmadık.
Sadece yılın belirli günlerinde 8 Mart dünya kadınlar günlerinde veya 25 Kasım kadına yönelik şiddet gününde değil her fırsatta dile getirmek gerekiyor . Buradan bir Kez daha bildirmek gerekir ki ‘Cenneti Ana’ların ayağı altına koyan bir dine mensup olan hiç bir dini bütün bir müslüman bu şiddet ahlaksızlığına düşmez. Bilmeliyiz ki kadın bir erkeğin en büyük onuru, gururudur eğer bir kadın isterse erkeği yok edebilir zira ereklerin namus, onur ve şereflerini, annesi bacısı, hanımı, taşır bu insanların yapacağı en ufak hata erkeğin mahvolmasına sebebiyet olur. Hiç bir kadın kötü olarak doğmaz onu kötü yapan bir babası, abisi, sevgilisi mutlaka bir erkek etkisi vardır. Sevgi dolu, huzur dolu, aşk dolu şiddetsiz yarınlar temennisiyle
25 Kasım “Kadına Şiddet Günü”nde şiddet içermeyen haberleri okumak umuduyla
Hoşçakalın..
Sevdayla Huzurla kalın .
Aşk’ların en yücesi Allah’ü Teala’nın aşkıyla kalın.
Saygılarımla
Sedat Demir
ASİP Başkanı