ŞEKER HASTALARINA MÜJDE

Dünyada bir çok kişinin mücadele ettiği şeker hastalığının ince bağırsaklardaki yer değişikliği ameliyatıyla  şeker hastalığından kurtulmanın mümkün hale geldiği ispatlandı.

Çağın en büyük hastalıklarından biri olan diyabetten kurtulmak mümkün hale geldi. Şu ana kadar yüzlerce şeker hastasını tek bir ameliyat ile tedavi eden Op. Dr. Erol Vural, ince bağırsaklarda yapılan yer değişikliği sayesinde; kan şekerinin düşmesi, kan şekerine bağlı inisülün salgılanmasının artması, pankreastaki insülün salgılayan hücrelerin çoğalmasına ve korunmasını sağlayabildiklerini açıkladı. Vural, “Yemeklerin mide çıkışından sonra bağırsaklara 2 yolla aktarılabileceğini ilk yol olan doğal yolun yemeklerde gerekli vitamin ve minerallerin sağlıklı bir şekilde vücuda alınmasını sağladığı ikinci yolun ise yemeklerin bir kısmının ince bağırsağın sonuna kolayca  ulaşmasını sağladığını bu sayede ince bağırsakların sonundan başta GLP-1 isimli hormon olmak üzere birçok hormonun salgılanmasını arttırarak, şeker hastalığının düzelmesinde en temel rolü oynadığını belirtti. Şeker Hastalığı ameliyatı da dediğimiz bu ameliyat, sadece klasik anlamdaki şeker hastalığını değil, aynı zamanda metabolik sendrom olarak bilinen hipertansiyon, kan yağı yüksekliği, karaciğer yağlanması, uyku apnesi ve obeziteyi de tedavi ediyor. Bu yönleriyle de adı ‘metabolik cerrahi ameliyatı ( transit bipartisyon, ileal interpozisyon ) olarak da biliniyor.” diye konuştu.

Dünyada obeziteyle mücadele kapsamında uzun yıllar süren araştırmaların bilimsel bir sonucu olarak şeker hastalarının iyileşmesinin ortaya konulduğunu hatırlatan Erol Vural, “Bilimsel verilere göre, ameliyata giren hastaların uzun yıllar takip edildiğini ve hastaların  diyabetten kurtulabildiklerini göstermiştir. Yine bilimsel makalelere dayanarak, hastaların yüzde 85’inde başarı sağlanmıştır. Burada yola çıkarak biz de şeker hastalığının tedavisiyle ilgili geniş çaplı araştırmalar ve ameliyatlar yaparak başar oranımızı artırarak sürdürüyoruz.” dedi. İnsülün bağımlılığını tamamen ortadan kaldıran ameliyatın detayları hakkında da bilgi veren Vural, “Bu ameliyatların etki edebilmesi için pankreastaki insülün rezervinin yeterli olması gerekiyor. Tip1 şeker hastalarında bu mümkün değil ama tip2 şeker hastalarında yüzde 85 oranında bir başarı mevcut” dedi.

KİMLER ŞEKER AMELİYATI OLABİLİR
Şeker hastalığında diyet, yaşam şekli değişiklikleri ve standart ilaç tedavilerine rağmen;
Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamadığında,
Tüm tıbbi tedavilere rağmen kötü gidişatının durdurulamadığında
Şekerin Retinopati( gözü olumsuz etkileme ),
Nefropati ( böbreklerde olumsuz etkilenme ),
Nöropati ( sinirleri olumsuz etkilenmesi ) durumlarında cerrahi tedavi en etkili tedavilerden biridir.
Cerrahi tedavi ile
Hastalığın sonlandırılabilir
Hastalığı kontrol altına alabilir,
Hastalığın gidişin yavaşlatılabilir
Komplikasyonları önleyebilir.
Yani cerrahi tedavi ile yukarıdaki sonuçlardan bir yada birden fazlasını sağlayabiliriz.
Amacımız vücuttaki insülinin etkili kullanımını arttırmak ve insülin direncini ortadan kaldıracak hormonal değişiklikleri başlatmaktır.
Bu ameliyat sayesinde vücudun ürettiği şeker düzenleyici hormonlar daha etkin kullanılır ve buna bağlı olarak insülin rezervleri daha uzun süre korunmuş olur. Böylelikle kan şekeri kontrol altına alınır ve tip 2 diyabetin kötü seyri önlenmeye çalışılır.
Ameliyatın başarılı olmasının tek şartı vücudunuzun azda olsa insulin üretiyor olmasıdır. Eğer tip diabetiniz varsa yada tip iki iseniz ve vücudunuzda yeterince insulin kalmadıysa bu ameliyattan fayda görmezsiniz bu nedenle bir çok çalışma özellikle tip 2 diabet hastalarında vücuttaki insulin rezervleri bitmeden bu ameliyatı olmaları gerektiği  yönündedir.
Cerrahinin başarısı için çok ayrıntılı bir ön değerlendirme gerekiyor bu değerlendirme sonunda ve kişiye en uygun cerrahi tipi seçilir ve uygulanır Şeker hastalığı nedeniyle uygulanan birkaç tip ameliyat vardır biz size en uygun cerrahiyi bu ön değerlendirmeden sonra belirliyoruz.
Ameliyatla;
Şeker hastalığı için kullanılan şeker haplarının ve insülin iğnelerinin tam olarak bırakılmasından, ilaç miktarı ve sayısının azalmasına kadar bir dizi etkin sonuç içerir.
Ayrıca devam eden yüksek kan şekeri nedeniyle karşılaşacağınız göz, böbrek, nörolojik problemler, kalp ve damar sorunlarından da kurtulabilir yada en aza indirilir.
Ameliyat sonrası hastalarımız ayrıca kendilerinde var olan Tansiyon yüksekliği, obezite, uyku apnesi, kolesterol ve trigliserit yüksekliği koroner arter hastalığı polikistik over sendromu gibi çoğu hastalıktan kurtulabilirler .
Şeker hastalığının tedavi alternatiflerinden birinin de cerrahi olduğunu, cerrahi başarıda en önemli rolün insülin rezervleri tükenmeden ve ciddi organ hasarları başlamadan başvurmak olduğunu lütfen unutmayalım.
Unutmayalım ki sağlığımız en değerli hazinemizdir. Kaybetmeden değeri bilinmelidir.
Lütfen size yardım etmemize izin verin.

Şeker Hastalığı Nedir?
Şeker hastalığını yani Tıp II Diyabeti ameliyatla düzeltme fikri ilk olarak Dünyanın en prestijli bilimsel araştırmalarının yayınlandığı Annals of Surgery dergisinde 1995 yılında Walter Pories’in imzası ile yayınlanan;
Kimin aklına gelirdi ki? ( Who would have thought it? ) isimli bilimsel makalede ele alınmıştır. Walter Pories bu çalışmasında Obezite cerrahisi uygulanmış olan hastaların takiplerinde (14 yıl) hastaların çoğunun şeker hastalığının yaklaşık %83’ünün ve glukoz intoleransı olan hastaların %98,7’sinin Kan şekeri düzeylerini normal düzeyde seyrettiğini farketmiştir.
Bu çalışmada 12 parmak bağırsağın ( duedonumun) ve sonrasında devam eden ince bağırsakların başlangıç kısmının yiyecek girişine kapatılması ile ince bağırsaklardan ortaya çıkan değişikliklerin kan şekeri düzenlenmesinde önemli rol oynadığını ifade etmiştir.
Şeker Hastalığında İnsülin Direnci Nedir?
İnsülin direnci hastaları kısır döngüye sokarak diabete yol açan en önemli problemlerden biridir.
Obez bireylerde yağlı dokudan başta Rezistin olmak üzere Tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), ınterlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin gibi hormonlar salgılanır.
İnsülin nedir ve ne işe yarar.
insülin pankreas içinde yer alan özel hücre gruplarındaki (langerhans adacıkları) beta hücrelerinin salgıladığı özellikle glikoz metabolizması üzerine etkili en önemli hormondur.
İlk olarak Rumen biyokimyacı Nicolae Paulesco tarafından (1869-1931) saf biçimde elde edildi. Şeker hastalığının tedavisinde 1922’den beri kullanılmaktadır.
Şeker Hastalığı’nda İnsülin Ne İşe Yarar?
Glikoz ( Kan Şekeri) üzerinden özellikle karbonhidrat, daha az ve kısmen de dolaylı olarak yağların ve proteinlerin konu olduğu kimyasal reaksiyon zincirlerine (metabolizmalarına) etki eder. Genelde yapım olaylarım artırıcı etki gösterir (anabolik etki). Bunun sonucu olarak glikoz kullanımı belirgin biçimde artar, kan glikozu düşer. Glikoz kullanımı için ensüline özellikle gereksinim duyan kas dokusu ve karaciğer yanında beyin gibi kimi dokular glikozu, ensülin olmadan da kullanırlar. Protein yapısındadır. Fazlalığı durumunda kan şekerinde (glikoz düzeyinde) tehlikeli, kalıcı beyin zedelenmelerine yol açabilecek düşmeler oluşur. Bu durum tedavi amacıyla dışarıdan fazla ensülin verildiğinde ya da beta hücrelerinin tümörlerinde (insülinomalarda) görülür. İnsülinin yeterinden az olması durumunda bilinen şeker hastalığı belirtileri oluşur (Diabetes mellitus). Kan şekeri yükselir; hücre içinde glikoz girişi ve onun kullanımı sağlanamadığından enerji sağlamak için büyük ölçüde yağlar ve proteinler kullanılır. Bunun sonucu olarak asit yapıdaki birtakım son ürünler dokularda, kanda artarak (keton cisimleri) çeşitli hastalık belirtilerini oluştururlar (diabetik ketoasidoz). Bu belirtiler dışarıdan İnsülin verilerek yok edilebilir. .
insülin pankreastan salgılanan kan şekerini düşürmeye mevcut glukozu organlarda yağ olarak depolamaya hücre içine sokarak plazmadaki yani dolaşan kandaki seviyesini bir an önce düşürüp yüksek şekerinin dokulara zarar vermesini önlemeye yarayan bu arada hem iştahı artırıp hemde lipid depolarının miktarını artıran insuline;

Özellikle yağ dokusundan salgılanan hormonlarla direnç geliştiğinde kan şekerini düşürmek için daha çok insülin salgılanacak bu hem iştahı artırıp kişinin daha çok yemesine neden olur. Daha çok yiyen insanın yağlı dokusu artacaktır.
Bu kısır döngü hem obeziteyi artıracak hem de diabete neden olacaktır.
Obezite de insülin direncini artıran hormonlar artarken duyarlılığını artıran hormonlar azalır sonuç… Diabet…
İnsülin duyarlığıyla ilişkili adipokinler: Leptin, adiponektin
İnsülin dirençliğiyle ilişkili adipokinler: Rezistin, tümör nekroz faktör-alfa (TNF-α), ınterlökin-6 (IL-6), visfatin, apelin
Aşağıdaki tabloda olduğu gibi tıp 2 diyabette yani şeker Hastalığında sarıyla gösterilen insülin üretimi azalırken maviyle gösterilen kan şekeri seviyesi ve kırmızı ile gösterilen insülin direnci ciddi oranda artar sonuç. Diabet ,.!? Kaçınılmaz

Şeker Hastalığı Ameliyatı Ne Zaman Olmak Gerekir?
Şeker hastalığında diyet, yaşam şekli değişiklikleri ve standart ilaç tedavilerine rağmen;
Kan şekeri yüksekliği kontrol altına alınamadığında,
Tüm tıbbi tedavilere rağmen kötü gidişatının durdurulamadığında
Şekerin Retinopati( gözü olumsuz etkileme ),
Nefropati ( böbreklerde olumsuz etkilenme ),
Nöropati ( sinirleri olumsuz etkilenmesi )  durumlarında cerrahi tedavi en etkili tedavilerden biridir.
Cerrahi tedavi ile
Hastalığın sonlandırılabilir
Hastalığı kontrol altına alabilir,
Hastalığın gidişin yavaşlatılabilir
Komplikasyonları önleyebilir.
Yani cerrahi tedavi ile yukarıdaki sonuçlardan bir yada birden fazlasını sağlayabiliriz.
Amacımız vücuttaki insülinin etkili kullanımını arttırmak ve insülin direncini ortadan kaldıracak hormonal değişiklikleri başlatmaktır.

Telefon Numarası:
0 541 286 16 94

Email:  info@drerolvural.com
AMELİYAT ÖNCESİ VE SONRASI…