Hristiyan teröristin yaptığı cami katliamının ardından ABD ve Avrupa ile Yeni Zelanda arasında ortaya çıkan farklılıklar dikkatlerden kaçmadı. Batı, hâlâ olayı terör olarak nitelendirmekte bile imtina ederken; Yeni Zelanda’da ezanlar okunuyor, kadınlar destek maksadıyla başörtüsü takıyor.
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde 15 Mart’ta iki camide 50 kişinin katledilmesi, ABD ve Avrupa’da terör saldırısı olarak bile nitelendirilmezken, Yeni Zelanda’da Müslümanlara yönelik olarak halk ve yönetim bazında sıcak tavırlar sergileniyor. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, cuma ezanının Radyo Yeni Zelanda (RNZ) ve Yeni Zelanda Televizyonu (TVNZ) aracılığıyla canlı yayınlanacağını söyledi. Cuma günü, terör saldırısının kurbanları için iki dakikalık saygı duruşunda bulunulacağını açıklayan Ardern, kadınlardan da Müslümanlarla dayanışma göstermeleri için başörtüsü takmalarını istedi.
SİLAH KANUNU DEĞİŞTİRİLDİ
Genç lider, terör saldırısının ardından yarı otomatik askeri tarz ve saldırı silahlarının da yasaklandığını duyurdu. Ülkedeki silah sahiplerinin silahlarının, çıkarılacak af kapsamında bedelleri ödenerek teslim alınacağını bildiren Ardern “15 Mart’ta tarihimiz sonsuza dek değişti. Şimdi de yasalarımız olacak. Bugün, tüm Yeni Zelandalılar adına, silah yasalarımızı güçlendirmek ve ülkemizi daha güvenli bir yer hâline getirmek için harekete geçtiğimizi ilan ediyoruz” dedi. Yürürlüğe giren yeni silah yasaları uyarınca, silahlarını teslim etmeyenlere üç seneye kadar hapis veya 4 bin dolara kadar para cezası verilecek.
