Netaş CEO’su Müjdat Altay, Katar’ı dijital ülke hâline getireceklerini belirterek “Bir yıldır devam eden biletleme işlemini tamamladık. Daha önce İngilizler yapıyordu. Dünya Kupası kapsamında sekiz statta uygulanacak. Ayrıca dijital cüzdan uygulamamız ile FİFA’nın Şubat 2021’de organize ettiği Dünya Kulüpleri Kupası’nda yer alacağız” dedi.
ÖMER TEMÜR
Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Netaş, 53 yıllık tarihini bir kitap ve belgeselde topladı. “Zoru Başarmak, 10 Bin Kişinin Yolculuğu; Netaş” başlığı ile yayımlanan kitap, sadece Netaş’ın yolculuğunu değil, Osmanlıdan günümüze iletişim teknolojileri alanındaki gelişmelere de ışık tutuyor. Telefonun kâşifi Graham Bell’in patentlerini elinde bulunduran Kanadalı Nortel ile 1967 yılında yola çıkan Netaş, 2009 yılında Nortel’in piyasadan çekilmesinin ardından 27 ülkedeki 260 şirketinden ayakta kalan ve yoluna devam eden tek ortaklığı oldu. Sağlam AR-GE kültürü sayesinde 53 yılda telefon üreticisinden yazılım ihracatçısına ve dijital sistem entegratörüne dönüşmeyi başaran şirket, bugün Amerika’dan Çin’e yazılım ihraç eden ve bölge ülkelerinin dijital dönüşümünü sağlayan lider bilgi teknolojileri şirketine dönüştü.
EKONOMİYE 4 MİLYAR DOLARLIK KATKI
Kitaba bir belgesel film de eşlik ediyor. Kitap ve belgeseldeki pek çok anekdot, Türkiye’nin iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişimi ve buna bağlı olarak değişen sosyoekonomik yapıyı da gözler önüne seriyor. “Zoru Başarmak, 10 Bin Kişinin Yolculuğu; Netaş” kitabının hayata geçiş hikâyesini anlatan Netaş CEO’su Müjdat Altay, “10 bin Netaşlı olarak bu topraklarda doğmuş ve kök salmış bir şirket olarak gerçek bir teknoloji hikâyesi yazdık. Netaş’tan üç CEO çıkardık . Üç defa ana hissedar değiştirmesine rağmen Netaşlılık ruhu bizi ayakta tuttu.
Kurulduğumuzdan bugüne kadar hep iki ana gayemiz oldu. Birinci gayemiz her zaman çağın teknolojilerini yerli imkânlarla üretmek oldu. Buna, yerli telefon santralinden yerli baz istasyonuna kadar onlarca örnek verebiliriz. Teknolojiyi yerlileştirmekle kalmadık, bunu teknolojinin merkezi sayılan ülkelere ihraç ettik. On altı yılda 800 milyon doların üzerinde teknoloji ihracatı yaptık. Altı defa ‘yazılım ihracatı şampiyonu’ ve birçok defa ‘hizmet ihracatı’ şampiyonu olduk. Yerlileştirme çalışmalarımızla 4 milyar dolarlık millî sermayenin ülke sınırları içinde kalmasını sağladık. Bir değer gayemiz de, kendimizi geliştirirken ekosistemimizdeki şirketleri de büyütmek oldu. Geliştirdiğimiz özgün ürünlerle çevre ülkelere de hizmet veren bir noktaya ulaştık. Son on yılda ekosistemimizdeki 3 bin şirket için 1,6 milyar dolarlık bir ekonomi oluşturduk. Bu şirketlerin 2.500’ünden fazlasını yerli tedarikçilerden seçtik” dedi.
KATAR’I DİJİTAL ÜLKE HÂLİNE GETİRİYORUZ
Netaş’ın son on yıldaki atağı ile Kazakistan’dan Cezayir’e kadar geniş bir bölgede ülkelerin teknolojik altyapılarını dönüştüren projeler üstlendiğini anlatan Altay, Netaş’ın AR-GE’si ile Türkiye’yi uç teknolojilerde yakın coğrafyanın üssü yapmayı hedeflediğini ifade etti. Bunun en önemli adımını Katar’da attıklarını söyleyen Altay, “Katar’da yaklaşık bir yıldır devam eden dijitalleşme projesi kapsamında bir otobüs şirketi, Katar metrosu, maç bileti için biletme fonksiyonu, taksi ve ulaşım için entegrasyon, Katar Müzesi ve millî bankaları ile entegrasyonu tamamladık. Katar’ın spor şirketi ile anlaşma imzaladık ki, Katar daha önce biletleme işlemini İngiliz bir şirket üzerinden yapıyordu. Dijital cüzdan uygulamasını devreye aldık. Bu cüzdanı taksi ücreti ödeme ve müze giriş bileti satın alacak noktaya getirdik. Dijital cüzdan uygulaması FİFA’nın Şubat 2021’de organize ettiği Dünya Kulüpleri Kupası’nda da uygulanacak. Bu kartlar bluetooth ve ekran özelliklerine sahip olduğu için her türlü bilgiyi yükleyebiliyoruz. Maç bileti de bu kartta olacak, alışverişlerde de geçerli olacak. Ayrıca kart akıllı telefonlara da yüklenebilecek. Mevcut platform ülkedeki sekiz statta da kullanılabilecek. e-Bilet’i merkezine alan akıllı etkinlik yönetim platformumuz ile Dünya Kupası için gittiğimiz Katar’ın bütün sistemlerini birbirine bağlayarak dijital ülke hâline getireceğiz. Proje ile ilk defa bir ülkeyi uçtan uca dijital hâle getirmiş olacağız” diye konuştu.
METRESİ 1000 DOLAR
¥ Türkiye’nin ilk yazılım ihracatını 1992 yılında Netaş gerçekleştirdi. Hazırlanan bir yazılım paketi çatıdaki çanak marifeti ile müthiş bir hız olan 128kb/s ile İngiltere Nortel’e uydu üzerinden yollandı. Ancak ‘yazılım’ tüm ülke için yeni bir kavramdı ve henüz net anlaşılmıyordu. Resmî olarak kayıt kabul ediliyordu. Bir çözüm bulundu; bütün yazılım iki makaraya kaydedildi ve ancak bu şekilde gümrükte işleme alınabildi. 1.000 metreden 2.000 metre yazılım 2.000.000 dolara ihraç edildi. Türkiye tarihinin en yüksek katma değerli ihracatlarından biri gerçekleştirildi: metresi 1.000 dolarlık yazılım ihracatı.
¥ Yerinde AR-GE kavramını fikir babası da Netaş oldu. Şimdi 1.000’in üzerinde firma yerinde AR-GE uygulamasından yararlanıyor.
¥ Bugün yerli 4G baz istasyonu ULAK’ın temelinde de Netaş imzası bulunuyor. Bu sayede Türkiye, kendi baz istasyonu ile 4G’ye bağlanabilen ilk dört ülkeden biri oldu.
ABD VE ÇİN’E YAZILIM İHRAÇ EDİYORUZ
Netaş’ın her dönemde AR-GE’yi odağında tuttuğuna dikkat çeken Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: Eğer öz değerlerinizde ülkeniz için üretmek, değer katmak tutkusu yani gerçek bir vatanseverlik varsa kolay kolay yıkılmazsınız. Nortel’in iflası sonrası, OEP ile büyüdük, şimdi de ZTE ile yolumuza büyük bir inançla devam ediyoruz. En büyük gururumuz, 5G’nin yükseldiği dönemde dünyada 5G teknolojileri alanında en fazla patent sahibi olan ZTE firmasını ülkemize çektik. Mühendislik ve AR-GE gücümüz ile yerlileştirme çalışmalarımızı başarıyla yürütüyoruz. Çin’e yazılım ihracatına başladık. 80’in üzerinde arkadaşımız Çin’e yazılım geliştiriyor. Böylece dünyanın en batısında ABD’ye, en doğusunda Çin’e teknoloji satar hâle geldik.