Bu ay gündemimizi her alanda ‘Türkiye’den Almanya’ya Göçün 60. Yılı’ etkinlik programları oluşturdu diyebilirim. Bu arada serbestliğin verdiği rahatlıkla özgürce programlar, etkinlikler yapabiliyor ve bu organizasyonları ziyaret edebiliyorduk. Koronavirüs (Covid-19) salgını ne zaman bitecek? derken, duyduk ki Almanya’da ve en doğrusu en yakınımızda Kovid-19 salgını artmış. Yani Almanya’da insidans değeri bir kez daha rekor kırarak rakamsal olarak üst seviyelere yükseldi. Koronavirüs vaka sayılarının tırmanışa geçmesi nedeniyle bazı meslek grupları için aşı yükümlülüğünü de öngören yeni önlemler tartışılıyor olması gündeme bomba gibi oturdu. Ya aşı olmayanlar ne olacak?
Koronavirüs gündemde olsa da herkes her konuda özgürlük beklerken, Koronavirüs ne zaman bitecek, hayat ne zaman normale dönecek? derken kurtulduk, kurtukacağız derken başka virüs dalgaları konuşulurken Kovid-19 salgını yeniden gündeme oturdu ve patladı gitti.
Geçtiğimiz aylarda insanlar Kovid-19’un baharla ve yaz ile birlikte ortadan kaybolmayacağı görüşündeydiler. Ama ne oldu? yok bu illet bizim yakamızı bırakmadı. Salgının sona ereceği beklentisi artıyor zannederken somut verilere göre ölü sayısı artış gösterdi.
Bazı virüsler ve en doğrusu bizim ile kanki olan Koronavirüs mevsimlerle dalga geçiyor desek daha doğru olur.
Küresel Kovid-19 salgını ilk döneme göre aşılar sayesinde nispeten kontrol altına alındı. Ancak pandemi sonrasında ekonomi, sanat, tüketim ve sosyal yaşam başta olmak üzere pek çok alanda geri dönülmez değişimler yaşandı. Yeniden hayatın birçok alanına getirilen sınırlamalar, yeniden hayatı felç edecek gibi. Bu bence uzun vadede sürdürülebilir değil. Bana göre yeniden bunun sosyal ve ekonomik faturası çok ağır olacak.
Verilere baktığımda Koronavirüs vaka sayılarındaki hızlı yükseliş nedeniyle Almanya’da yeni önlemler üzerinde de duruluyor. Halihazırda koalisyon görüşmeleri yürüten partiler ile muhalefet partileri ve mevcut hükümet yürürlükteki yasada değişiklikler yaparak korona önlemlerinin sertleştirilmesini planlıyor. Üzerinde durulan önlemler arasında temas sınırlandırılması ve büyük etkinliklerin iptal edilmesi gibi önlemlerin yanı sıra evden çalışmanın yeniden zorunlu hale getirilmesi ve toplu taşımada “3G” olarak bilinen “aşı, hastalığı geçirmiş olma ve negatif test ibraz etme” ve hatta bunu da sertleştirerek “2G” sınırlaması ve şartının getirilmesi gündemde bulunuyor.
Koronavirüs nedeniyle dünyanın birçok yerinde yeniden hayat duracak ve yeniden insanlar evlerine kapanacak, kentler hayalet şehirlere dönüşecek. Peki, kriz ne zaman bitecek ve insanlar ne zaman normal yaşamlarına dönecek? Bu sorunun cevabı bizim Kovid-19 ekspertlerinde. Ben bunu cevaplayamam. Zaman ne gösterir gelin hep birlikte gözetleyip yaşayalım.
Diğer bir konu küresel Kovid-19 salgını ile bence Petrol fiyatlarında söz konusu dönemde yaşanan pahalılık, günümüzde de doğalgazda, elektrik ve diğer alanlardaki artış görülmeye başlandı. Gelecek dönemde de fiyat artışlarının hızla yaşanmaya devam edeceği yani 2022 yılının başında daha da belirgin hale geleceğini tahmin edebiliyorum. Ya siz?
Tüketicilerin taleplerinin pandemi döneminde çok daha fazla artış göstermesinin ardından hali hazırda mevcut sorunlar kısa sürede bir krize dönüştürecektir. İşgücü eksikliğine bağlı olarak birçok nakliye alanında tedarik sorunları meydana gelmesi gıda ve diğer alanlardaki krizinin en büyük tetikçisi olarak görülüyor olacak. Bir yandan da şirketler maliyetleri azaltmaya çalışarak krizden en az etkiyle kurtulmaya çalışacak olması sizce de düşündürücü değil mi? Bir de buna paralel olarak gelecek nesillerin iş bulma hususundaki kayıpları da göz önünde tutarsak hayat çekilmez hale gelmiyor mu?
Neyse yine çok açıldım galiba. Benim üstlerim bu kadar yazma biraz öz olsun okunsun diyor. Ne diyeyim, haklısınız ama anlatacak o kadar konu var ki, kelimelere sığmıyor be usta!
Koronavirüse yakalanmadan kalın sağlıcakla.
Mustafa Karaman