Hamburg Eyalet Parlamentosu Milletvekili Nebahat Güçlü, Dünya Kadınlar Günü münasabetiyle yayınladığı mesajda kadınların mağduriyetlerine dikkat çekti.. Güçlü: Birleşmiş Milletler (BM) tarafından insan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde fazla bir değişiklik olmadığını görüyoruz. Hangi ülkeden, etnik kökenden, dinden veya sosyal statüden olursa olsun dünyada kadınlar hala şiddete maruz kalıyor, ötekileştiriliyor ve hakları gasp ediliyor. Kadın haklarının en fazla konu edildiği Avrupa’da bile bu sorunları yaşıyoruz ve bunun son örneklerinden birini de yılbaşında kadınlara yönelik toplu taciz olaylarında bir kez daha yaşadık. Bu olaylar, belirli zihniyetlerin toplumlarda ne kadar derinlere yerleşmiş olduğunun üzücü kanıtıdır.
Kadınları şiddetten korumak en önemli siyasi amaçlarımızdan biri olmalıdır. Almanya’da özellikle toplu taciz olaylarının ardından eyaletlerde ve federal düzeyde cinsel şiddet suçlarını kapsayan yasaların sertleştirilmesi yönünde adımlar atıldı. Bu mutlaka çok gerekli bir adım ama maalesef pratikte kadınların mağduriyetlerini önlemeye yetmiyor. Kadınlar hala teorideki eşit haklardan da yararlanamıyor. Örneğin iş ve özel hayatını birleştiren kadınlar bir çok görevi birden üstlenmek zorunda kaldıkları için her zaman karşıt cinslerinden daha fazla yoruluyor ve zorlanıyor. Kadınların aynı işte çalışıp aynı emeği sarf ettiği halde erkeklerden daha az maaş aldıklarını, daha az terfi ettiklerini de üzülerek görüyoruz. Kısa süre önce Almanya’da yapılan bir araştırmanın sonucu, bu yönde pozitif bir değişim olmadığını ortaya koyuyor. Teoride olan eşit haklar ve yasalar maalesef pratikte uygulanmıyor. Hakları gasp edilmeyen kadınların her alanda başarılı şekilde tüm görevleri en iyi şekilde yerine getirebileceklerine yürekten inanıyorum. Gerek siyasi, bilim ve teknoloji, gerekse diğer alanlarda kadınlar başarılarını bir çok kez ispat etmişlerdir ama ne hikmetse üniversitelerde bazı branşlarda okuyan kadınların sayısı daha fazlayken aynı branşlarda iş piyasasında erkek sayısının daha fazla olduğunu görüyoruz. Özellikle kariyer merdivenlerinin tepesinde bulunan kadınların sayılarının az olması da ortada eşitsiz bir uygulama olduğunun en önemli göstergesidir.
Almanya’da başarılı göçmen kadınların sayıları oldukça fazla ama onlar da önyargılardan nasiplerini alıyorlar. Kadın hakları konusunun en çok konuşulduğu Almanya’da göçmen kadınlara hala az gelişmiş ülke kadını gibi bakılıyor ve “yabancı” oldukları için bir kat daha fazla haksızlığa uğruyorlar.
İnsan haklarının etnik köken, din, dil, renk ve cinsiyet gözetmeksizin her şeyin üstünde olduğu bir dünya dileklerimde kadın-erkek haklarının eşitliğine inanan herkesin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum” dedi.