Gaziantep Medical Park Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzman Dr. Erkan Altuncu, son dönemlerde çocuklarda gıda alerjisi ve aşırı gıda duyarlılığı vakalarının yaygınlaştığını belirterek, “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı artmaktadır” dedi.
Dr. Erkan Altuncu, besin alerjisi ve aşırı gıda duyarlığında son dönemlerde artış gözlendiğini belirterek, anne ve babalara uyarılarda bulundu. Yapılan bir araştırmada okul çocuklarının yüzde 24’ünde gıda alerjisi tespit edildiğini belirten Altuncu, “Çocuklarda gıda alerjisi ve aşırı gıda duyarlılığı klinik pratikte oldukça yaygın karşılaştığımız bir durumdur. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı artmaktadır. Çocuklarının yaşı 1-2’den küçük olan ebeveynlerin yarısı, çocuklarının bazı semptomlarını gıda ile ilişkilendirirler. Ancak bu şüphelerin çoğu zamanla kaybolur. Okul çocukları arasında yapılan bir araştırmada, yüzde 24’ü gıda alerjisi olduğunu veya bir dönemde gıda alerjisi geçirdiklerini bildirmişlerdir. Besin alerjisi, besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi besin alerjisinin görülme sıklığı giderek artmaktadır. Anne, baba ya da kardeşlerinde alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjisi gibi alerjik etiolojiye dayalı bir hastalık bulunan bebekler besin allerjisi açısından yüksek risk grubundadırlar” dedi.
Tanı ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Altuncu, “Besin alerjisi yönünden risk grubunda bulunan bebeklere uygulanması gereken tanı ve tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, doğru tanı ve tedavinin yapılabilmesinde yararlı olacaktır. Besin alerjisi, besin proteinlerine karşı geliştirilen spesifik IgE antikorları aracılığı ile ortaya çıkan Tip I aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak tanımlanmaktadır. Spesifik IgE antikorları dışında farklı alerjik mekanizmalar da besin alerjilerinden sorumlu olabilmektedir. Anne, baba ya da kardeşlerinde alerjik rinit, bronşiyal astım, atopik dermatit ve besin alerjisi gibi alerjik etiolojiye dayalı bir hastalık bulunan bebekler besin alerjisi açısından yüksek risk grubundadırlar. Genel olarak, besin alerjisi bebeklerde ilk 1-2 yıl içinde daha sıktır. En sık alerjiye neden olan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz gibi kabuklu kuruyemişler ve deniz ürünleridir. Yaş ilerledikçe alerjik besinlere karşı tolerans gelişmektedir. Açık endikasyon yoksa, uzun eliminasyon diyetleri başlatılmamalıdır. Uzun dönemli eliminasyon diyetlerinin, örneğin atopik dermatit tedavisindeki faydaları konusunda çok az güvenilir kanıt vardır. Okul çağından önce başlatılan eliminasyon diyeti, ya çocuk okula gitmeden önce sonlandırılmalı ya da devamı için uygun ortam sağlanmalıdır.Gıda aşırı duyarlılığı hem gıda alerjisi ile hem de gıda intoleransı ile ilgilidir Gıda alerjisinde, semptomlara ek olarak immünolojik mekanizmayı tespit etmek de mümkündür. Bu, genellikle cilt prik testiyle veya serumdaki gıda spesifik IgE antikorlarını belirleyerek yapılır” diye konuştu