TÜRKLER VE UYUM -1-

Evet görüldüğü gibi bu sayımızda ve gelecek sayımızda Almanya’da son yıllarda sıkça bahsedilen uyum konusunu ele alacağım.
Almanya ile Türkiye arasında işçi gönderimini öngören anlaşma 1961 yılında imzalandıktan sonra, geride kalan 51 yıl içerisinde Alman kamuoyunda göçmen işçilerin Alman ekonomisine yaptıkları katkılardan övgüyle söz edilirken, başta bizler olmak üzere, göçmenlerin işsizlik, uyum ve eğitim gibi güncel sorunları bu vesileyle Alman makamları ve bürokratlar tarafından her defasında masaya yatırıldığını da biliyoruz. Almanya’da hükümet ve kamuoyu son yıllarda göçmenlerin toplumla uyumunu sürekli tartışıyor olması ve son yapılan araştırmaya göre, ülkedeki göçmenler arasında Alman toplumuna uyum sağlamakta en fazla zorluk çeken etnik grup olarak Türkler gösteriliyor. Göçmenlerin uyum sorunları tartışmalarının ana noktasında ve hedefinde olanlar çok büyük bir oranda Türkler. Ama neden?
Almanya’daki Türklerin de dâhil olduğu göçmenlerin bir zaman sonra ülkelerine döneceklerini düşünen Almanlar, göçmenlerin gitmediklerini görünce Türklerin Almanya’ya uyumunu bahane ediyorlar. Türklerin, Alman toplumuna büyük ile küçük şehir yaşamına katıldıklarını ve ciddi bir modernleşme sürecinden geçtiklerini görmüyorlar mı?
Ama yine de Almanların Alman toplumu ile uyum sağlayamadığını ileri sürüp uyumsuzlukla itham etmeleri düşündürücü değil mi?
Bu entegrasyon veya diğer anlamda uyum istemleri ne zaman bitecek bence merak konusu.
Almanların, Türklerden beklediği uyumun aslında onların kendi değerlerini unutarak Alman ideolojisiyle yeni bir yaşam oluşturmalarını istemektir.
Almanya’da Türk göçmenler halen yüksek düzeyde ayrımcılıkla karşılaşırken, uyum da önemli rol oynayan bir unsur haline gelmiş durumda. Diğer göstergeler olarak ayrımcılık ve eğitim de ele alındığında her zaman uyumun ön plana çıkması düşündürücü değil mi?
Bizler bu toplumun bir parçası değilmiyiz ki devamlı uyumu önümüze uyumsuzluk diye itiyorlar.
Size bir örnek vereyim Almanya’da dünyaya gelen 2. ve 3. nesil olarak tanımlanan Türk genç nesillerin eğitim durumları giderek düzeliyor. Almanya’da doğup, büyüyen gençlerden yani Türk gençlerinden yıllar içerisinde Almanya’da; iş, sanat, edebiyat, sinema, spor, siyaset ve sayamadığım birçok alanda okumuş ve eğitimli kişilerin önemli başarılara imza attıklarını görmüyoruz. Ama bunların uyum içerisinde olup da bu topluma kattıklarını görmüyorlar mı?
Almanya’da gittikçe artan Türk nüfusuna paralel olarak burada ortaya çıkan tek faktör, artık buralı olduğumuz ve buranın yani yaşadığımız topluma verilen değerlerle uyum içerisinde olduğumuzdur.
Hatta çok iyi Almanca öğrenen gençlerden bazıları Almanlardan ayırt bile edilemez. Onlar, kimi konularda ebeveynleri ile anlaşamazlar. Almanların da bu genç kuşağa olan yaklaşımları olumludur. Almanya’da uzun yıllar kalanların artık yeme içme, giyim kuşam alışkanlıkları da bu bağlamda uyumludur ve değişir durumda.
Şimdi sizlere başka bir yaklaşım sunayım.
Belki de bana kızanlarını olacak ama yine de yazmadan edemeyeceğim. Çünkü gördüklerimi yazmazsam olmaz.
Türkçe bilmez, ev içinde sadece Almanca konuşan çocuklar mı dersiniz. Eee tabii ki ebeveynleri de onlarla Almanca konuşur oldu. Neden mi? Aman benim çocuğum Alman okullarında başarılı olsun ve dışlanmasın. Aman benim çocuğum Almanlardan geri kalmasın.
Yeni nesil Türk çocukları Almanca konuşurken tıpkı o bölgenin konuşma ağzı ile düzgün bir şekilde konuşmuyorlar mı? Almanla hiçbir fark göremezsiniz. Hatta ses tonunu bile onlara benzetir ve onlar gibi Almanca konuşmakla övünürler. Çocuklarımız bunu yaparken Almanlardan bir farkının olmadığını düşünür. Diğer bir taraftan da bazı çocuklarımız toplumda Türklerden farklı olduğunu bile göstermek için çok çabaladığını görürüz. Görülen odur ki. Biz ve yeni nesil uyumu yutmuşuz ama gören yok.

Benden söylemesi gelecekte göçmen Türklerin Alman toplumuna daha iyi uyum sağlayabilmeleri için her iki tarafın da daha fazla çaba harcaması gerektiği kaçınılmaz. Bu birliktelikle olunur. Sadece siz uyum biz görelim felsefesi ve ideolojisiyle olmaz.
Bu konu çok uzun ve geniş bir konu olduğundan gelecek sayımızda devam edeceğim.
Bayramınızı en içten dileklerimle kutlar. İyi bayramlar dilerim.
Kalın sağlıcakla