IGBW iftarda her kesimden toplumu kucakladı

İGBW, İFTARDA HER KESİMDEN TOPLUMU KUCAKLADI

İGBW Başkanı Muhittin Soylu, “Filistin’de, Gazze’de yapılan savaş, din savaşı değildir. Siyasilerin çıkarttığı bir savaştır. Barış için çalışmak insani ve dini görevimizdir ve tüm dinlerin önemli bir temel unsurudur” diyerek bir an evvel savaşın durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

 

Mustafa Karaman

STUTTGART– Kısa adı İGBW ve Almanca İslamische Glaubensgemeinschaft Baden-Württemberg olan İslam İnanç Topluluğu Baden-Württemberg geleneksel hale getirdiği iftar yemeği Fellbach’ta bulunan  LaPerla Restorant’ta verdi. İftara başta ev sahibi olarak İGBW Yönetim Kurulu Başkanı Muhittin Soylu ve yöneticileri olmak üzere T.C. StuttgartBaşkonsolosu Makbule Koçak Kaçar, Stuttgart Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi Fatih Burak Mermer, Baden-Württemberg Eyalet Parlamento temsilcileri, Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici, DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Altuntaş, İGMG Württemberg Bölgesi Başkan Muhammet Tayyip Sayan, VİKZ BW Bölge Başkanı Yavuz Kazanç, Yahudi Cemaati Eş Başkanı Michael Kashi, Budizm, Protestan ve Katolik Kilise Temsilcileri, eğitim, iş, spor ve siyaset dünyasından seçkin Sivil Toplum Örgütleri (STK) temsilcileri katıldı.

SAVAŞ DURDURULMALI

Kerem Erdoğan’ın sunduğu iftar programı Sadık Mermer’in Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile başladı. Tilavet sonunda Mermer daha sonra Almanca tercümesini de ekledi. Açılış konuşması yapan İGBW Başkanı Muhittin Soylu, orucun amacının duyuları keskinleştirmek, zihni ve bedeni arındırmak olduğunu söyledi. Kendisi gibi çoğu Müslümanların her akşam iftarda tam donanımlı bir masaya oturmak ve özellikle kan gölüne dönen Gazze’de insanlar açlıktan ölürken oruçların acı içinde açıldığını vurgulayan Soylu, “Gazze’de 31 binden fazla ölü, 75 binden fazla yaralı ve 1.200’den fazla ölü İsrail’de şu ana kadar savaşın kurbanı oldu. Savaş biran evvel durdurulmalı. Silahlar susmalı, insanlara hayatta kalabilmeleri için ulaşmak ve acil insani yardım yapılmalı. Rehineler mecbur serbest bırakılıp ailelerinin yanına dönsünler ki korku ve acılar son bulsun. İnsan hayatı politikacıların ve aşırılıkçıların oyuncağı olmamalıdır. Dünyanın suiistimali yüzünden bölgede siyasi amaçları ve savaşları için kullanmalarına izin verilmemeli” dedi. Öte yandan Muhittin Soylu, ırkçılık, Yahudi karşıtlığı, İslamofobi ve Müslüman karşıtlığı hakkında da görüşlerini bildirdi.

İSLAMFOBİSİ VE AŞIRICILIK

Avrupa’da yükselişte olan aşırıcı akımların ve yabancı düşmanlığının herkesi endişelendirmekte olduğunu belirten Stuttgart Başkonsolosu Makbule Koçak Kaçar, “Antisemitizme karşı olduğu gibi İslamofobi’ye karşı da güçlü bir duruş sergilenmeli ve önleyici adımlar gençlere yönelik eğitim programları düşünülmelidir. Avrupa genelinde aşırıcılık ve İslam düşmanlığı bazen camilere yönelik tehdit ve saldırı, bazen de özgürlük alanının daraltılması şeklinde kendini gösterebilmektedir” ifadelerini kullandı. Öte yandan Almanya’da ve bölgede de, yıl içinde bazı olumsuzluklar yaşansa da sağduyulu kesimlerin çoğunlukta olduğuna dikkat çeken Koçak Kaçar, “Toplumsal birlikteliği, farklı inançlara saygıyı ve toleransı zedeleyecek aşırıcılığa prim verilmeyeceğine yürekten inanıyorum. Aşırı yaklaşımlar karşısında Stuttgart’ta ve Avrupa genelinde yüz binlerce, milyonlarca sağduyulu insanın bulunması güven vericidir” diyerek Mübarek Ramazan ayını tebrik etti ve tüm dünyaya barış, huzur, sağlık getirmesini diledi.

HARAM VE HELAL

İftar programında günün son konuşmacısı Tübingen Üniversitesi’nden Prof. Dr. Stefan Schreiner tarih akışı içerisinde Müslümanlar ve Yahudiler arasındaki ilişkilere değindi. Örneğin Yahudilerin geçmişte İslam aile hukukunu tercih ettiklerini;  Kuran’da ismi en çok zikredilen Peygamberin Hz. Musa olduğunu söyledi. Her iki dinde haram ve helal olan şeylerin benzerliğine dikkat çekti. Program, çay sohbetiyle geç saatlere kadar devam etti.